5 Mart 2015 Perşembe

İnsanın taş ile ilgili bir geçmişi vardır.Bizler taşa küçük yaşlardan itibaren dokunuruz,dokusunu hissederiz.Bu yüzden taş bize yabancı değildir.Betonarme yapılar ise sıva ile kaplandığı zaman ruhunu kaybeder,dokusu kaybolur.Çıplak betonun soğukluğunu hissederiz.Betonarme yapılarda beyaz rengin özel bir anlamı vardır.Beyaz renk kütleyi daha hafif gösterir.Özellikle yapı küçük ölçekli ise hafiflik etkisi daha fazla olur.Çünkü bu oranlardaki yapılar insan ölçeğine yakındırlar.Beyaz renk özellikle farklı kütlelere sahip olan yapılarda bu kütleler arasında bir bütünlük kurulmasına yardımcı olur.Le corbusier'in villa savoyesi klasik ama güzel bir örnektir.yapının teras katında bulunan kavisli duvarlar mevcut dikdörtgen kütle üzerinde hiç sırıtmazlar.Farklı kütleler arasında beyaz rengin katkısıyla güzel bir uyum sağlanır.Villa savoye'de hacim vurgusu da belirgindir.tablo pencereler bu yapıyı mimarlık tarihinde önemli bir konuma getirmiştir.
villa savoye-le corbusier
Ülkemizde Le corbusier pek değer verilen bir mimar değildir maalesef.Fakat mimarlık teorisine katkıları küçümsenmeyecek kadar fazladır.Özellikle ışığı mimari tasarımda kullanması çağdaş mimarları etkileyen bir alandır.Ülkemizde anlaşılmamasının nedeni çevremizdeki yapıların onun yapılarına bazı açılardan benzemesidir.Fakat her yapıyı kendi zamanında değerlendirirsek böyle bir yanılgıya düşmemiş oluruz.Sonuçta Le corbusierinde bir değişim süreci oldu.Yapılarının dili bir dönem ciddi anlamda değişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder