8 Nisan 2016 Cuma

Rudolf M. Schindler:Amerikan Geleneğinin Keşfi (Marco De Michelis'in makalesinin özeti)

Henry Russell  Hitchcock, Schindler'in mimarlığının keyfi ve kaba bir etki ortaya koyduğunu söyler.Fakat Schindler'de yoğun bir canlılık göze batar.Schindlerin tasarladığı modern sanat müzesi uluslararası üslubun özelliklerini taşımadığı için eleştirilmiştir.Schindler buna cevap olarak kendi mimarlığının herhangi bir üsluba indirgenemeyeceğini belirtir.Schindler ''ben stilist,fonksiyonalist veya sloganist değilim.'' der.Onun fikirleri Semper'in teorilerine ve Wagner'in öğretilerine dayanır.Ona göre batı mimarlığını belirleyen unsur konstrüksiyon sorunlarının çözümüdür.İki amaç vardır: 1.yapının stabilitesini sağlamak 2.yapı malzemesine plastik bir form vermek.
Schindler'e göre modern insan mekansal dünyayı kendi egemenliğinde görür.Konut mekanı kişinin hayatına göre şekillenir.Modern kültürde konutsal mahremiyet artık utanılacak bir geri çekilme olmaktan çıkmıştır.Mekan sahibinin zaman,mekan,ışık,hava ve ısıyı özgürce elde edebilmesi güvence altına alınmıştır.
Schindler,Semper'in teorilerinden etkilenmiştir.Semper duvarı mekan yaratan bir  strüktür olarak ele almıştır.August Schmarsow'a göre mekan algısı ve mekansal imaj bizi mekansal tasarımlar yapmaya zorlar.Mimar mekan tasarımcısıdır.
Schindlere göre mimarlık akademileri herhangi bir stili taklit etmeyi öğretebilir ama mimarlığın gerçekte ne olduğunu hissettirmez.
Schindler'in beşinci seminerine göre bir mimar insanların ihtiyaçlarını bilmelidir.Sadece bugünün değil gelecekteki ihtiyaçlarını da bilmelidir.Mimarın asıl uğraşı insanın yaşamına biçim vermektir.
Sullivan'ın sloganı olan 'form işlevi izler' sözü, Schindler'e göre ise 'form ruh katılan işlevi izler' olmuştur.
Otto Wagnere göre işlevleri farklı olan binaların cepheleri de farklı olmalıdır.
Schindler,FL wrightın mimarlığını tanımlarken şunları söyler: ''onun yapıları anlamlı şekiller ve ilişkilerden oluşan mekan formlarından oluşur.''
Schindler 1917 yılında FL Wright ile çalışmaya başlamıştır.Wrighta yazdığı mektubunda kendisinin Otto Wagner'in öğrencisi olduğunu ve kendisiyle çalışmak istediğini belirtmiştir.1917 yılındaki Tokyo İmperial Hotel yapısında beraber çalışmaya başlamışlardır.
Schindler 1922 yılına kadar Wrightın ofisinde çalışdıktan sonra Californiaya gelmiştir.Burada İrvin Gill ile tanışırlar.Gill,wrightla beraber Sullivan ofisinde yetişmiş bir mimardır.Gill,schindlerin kendi için tasarladığı bir konut projesinde schindler ile çalışmıştır.Bu konutta geceve gündüz mekanları birbirinden ayrılmamıştır.Mekanlar arasında bir hiyerarşi  ve herhangi bir sirkülasyon sistemi yoktur.Schindler tasarladığı konutu anlattığı bir makalesinde şunları söyler: ''Odalarımız bahçe seviyesine yakındır ve bahçe evin bir parçasıdır.İç mekan ile dış mekan arasındaki ayrım belirsizdir.Duvarlar:az,ince ve yeri değişebilir niteliktedir.Her bireyin özel bir odası vardır.Açık mekanlarda uyunabilir.Çalışma ve oyun-eğlence mekanları bahçe ile bütünleşiktir.Schindler bu yapıda kamp çadırı metaforunu kullanmıştır.Kamp çadırının özellikleri:1.korunaklı bir mekan 2.açık bir manzara 3.kamp ateşi 4.çatı


7 Nisan 2016 Perşembe

Duygusal Algı

Bir müzik aletini akort ederken doğru notayı bulunca alınan his ile mimarlıkta doğru kütle oranlarını bulunca alınan his benzerdir.Müzikle mimarlığın yakın ilişkisi vardır.Doğru notalar duygusal algıları harekete geçirir.Bazı kütle kombinasyonları da duygusal algıları harekete geçirir.İnsanlar bu yapılar karşısında büyülenirler,mutlu olurlar.Duygusal algılarımız geçmiş deneyimlerimiz ile bağlantılıdır.Algılarımızı zaman içinde oluştururuz.Bir anlamda kendimize özgü değerler sistemi oluştururuz.Yapılmış kütle kombinasyonlarını analiz ederek görsel hafızamızı zenginleştiririz.Duygularımıza hitap eden yapılar kendi tarzımızın oluşmasını sağlar.

6 Nisan 2016 Çarşamba

Stil Üzerine Düşünceler

Yeni bir plan şeması geliştirmek yeni bir kelime türetmeye benzer.Planlar bir kelimedir.Kelimeler aslında imgenin imgesidir.Planlar da böyledir.Her kültürün bir dili olduğu gibi kendine has planları da vardır.Planlar arasında bir aktarım olur zamanla.Kendi kültürümüze yeni bir plan eklemek ciddi anlamda zordur.Yeni bir kelime bulmaya benzer.Dilbilimde kelime türetmenin çeşitli yolları vardır.Bu kurallara uyarak işlevsel kelimeler türetilebilir.Mimaride de aynı durum geçerlidir.Belirli kurallar dahilinde planlarda,cephesel öğelerde bir aktarım söz konusudur.Dünya mimarisini izlerken mimar olarak algıda seçici davranırız.Kendi mimari stilimize uygun projeler bizde heyecan uyandırır.Stil,mimarinin oluşumunda çok önemli bir unsurdur.Kelimenin içini doldurabilecek imgeleri stil belirler.Stil sahibi olmayan bir mimar sıradanlıktan kurtulamaz.Mimarlar kendilerine bir öncü mimarı örnek aldıklarında aslında bir seçicilik başlar.Örnek aldığı mimarın projeleri,tarzı,kullandığı malzemeleri onda bir heyecan uyandırır.Stil için öncü isim bir ressam da olabilir.Sanatçının eserleri mimari planları doğrudan etkiler.Mimariyi anlamlandıran Oran'dır.Stil oranları belirler.Benimsenen tarzın pencere oranları,cephe detayları,doğrama detayları vb.özellikleri vardır.Her mimar kendi ülkesinin tarihine,mimari kültürüne ve yapım şartlarına uygun mimarlık tarzı belirler.Bir mimarı belirgin kılan tarzıdır.Tarz,mimarlık sistemini oluşturur.Nasıl ki kelimeler cümlenin kurallarına uyup bir anlam kazanıyorsa biçim de tarz içerisinde anlam kazanır.